Bilinçli Ebeveynlik Projesi kapsamında Çocuklar için Felsefe Atölyelerine tüm çalışan çocuklarımızı davet ediyoruz.Uzman P4C Eğitmeni Burçin Oğuz Tüfekçi tarafından gerçekleştirilecek atölyeler 28 Mart Pazar günü başlayacak. İki farklı yaş grubuna yönelik olan atölyeler 1'er saat olup 10 hafta boyunca sürecektir.Çocuklarını bu atölyelere göndermek isteyen çalışanlarımız için 21 Mart Pazar 13.30-15.30 saatleri arasında Veli Semineri düzenlenecektir. Seminer içeriği: P4C Pedagojisi sunumu, atölye hakkında detaylı bilgi, soru/cevap ve örnek bir soruşturma yapılarak felsefenin pratik alanının deneyimlenmesi.Seminer ve atölyeler zoom üzerinden yapılacaktır. Zoom ID: 261 256 6324P4C Çocuklar için Felsefe Atölyeleri:
07-09 Yaş Grubu : her pazar 13:00-14:00 (28 Mart-04-11-18-25 Nisan, 2-9-16-23-30 Mayıs) 10-13 Yaş Grubu : her pazar 14:30-15:30 (28 Mart-04-11-18-25 Nisan, 2-9-16-23-30 Mayıs) Atölye Hakkında:
P4C ya da tam adıyla Philosophy for Children (Çocuklar için Felsefe), 1960’lı yıllarda Amerikalı Felsefe Profesörü Matthew Lipman tarafından geliştirilen bir metodolojidir. P4C diye kısaca söylediğimiz isim aslında; “P-Philosophy” ve 4C ile formülize edilmiş halidir, “Phisophy for Children- Çocuklar için Felsefe” diye söylenmektedir. 4C ise Critical (Eleştirel), Creative (Yaratıcı), Caring (Özenli) ve Collaborative (Dayanışmacı) olmayı temsil etmektedir.
P4C soruşturmaları, farklı yaş grubundaki çocukların dikkat süresi vb. faktörler gözetilerek seçilen konu üzerinde belirlenen “uyaran” aracılığı ile “kolaylaştırıcı” tarafından yönetilen düşünme antrenmanları yapmasına olanak tanıyan oturumlardır. Bu oturumlar, “soruşturma” olarak adlandırılır.
P4C yönteminde, önce bir “soruşturan topluluk” oluşturulur. Öğretmen ya da oturumu yöneten kişi, “kolaylaştırıcı” olarak adlandırılır. Kolaylaştırıcı tarafından, her bir soruşturma öncesinde ayrıntılı ve özenli bir mutfak çalışması yapılması gerekir. Bu çalışma,“uyaran” adını verdiğimiz soruşturulacak kavrama bizi “taşıyacak soruyu” bulmak ve o sorunun felsefe bilimi temelinde “kavram haritası”nı çıkarmak üzerine kuruludur. Uyaran; herhangi bir obje, hikaye kitabı, şiir, olay, gazete haberi vb. olabilir. Örneğin; cesareti anlatan bir çocuk kitabını belli bir noktaya kadar okuyup bu hikaye üzerinden çocuklar ile cesaret kavramı soruşturulabilir. Uyaranın, soruşturma esnasında hangi aşamaya kadar paylaşılacağının tespit edilmesi önemlidir. Örneğin; bu bir hikaye kitabı ise, hikaye kritik bir noktada kesilir ve bu noktadan itibaren soruşturan topluluğun fikirleri önemlidir. Belirli bir düzen ve özen içerisinde bu fikirler çarpıştırılır, kavram haritasından uzaklaşıldığında ise “kolaylaştırıcı“ tarafından gerekli sabitlemeler yapılır ve soruşturmanın dağılmadan devam etmesi sağlanır.
Dünyanın pek çok gelişmiş ülkesinde ulusal eğitim müfredatlarına girmiş olan bu pedagoji bu ülkelerde okul öncesi gruplarında dahi uygulanmaktadır. Bu pedagoji; filozofları, felsefi akımları öğretmez ama hepimizin günlük hayatında olan felsefi kavramlar üzerinde düşünmemizi sağlar. Zihnimizdeki kilitli kapıları açmamızı, kayıp anahtarlarını bulmamızı sağlar. Türkiye'ye son yıllarda girmekte olan bu metodoloji; özellikle bizim gibi tüm çocukların eşit imkanlara erişemediği ve eğitimin neredeyse tamamen ezber temelli olduğu ülkelerde fark yaratabilecek sihirli bir değnek mahiyetindedir. Hiçbir şekilde didaktik olmayan bu yöntem sayesinde, çocuklar düşünmenin hayatın eğlenceli bir parçası olduğunu deneyimlemiş olurlar.
Projeyle ilgili soru, sorun için: ferdi.ayaz@sabanciuniv.edu